9 Şubat 2018 Cuma

Ankara'ya dev kütüphane

Pek çok Ankaralının ‘‘Bu bina ne olacak?’’ sorusuyla karşılaşınca şaşırdım.
Meğer, kimse bilmez. Önünden geçince merak eder. Sonra da unuturmuş.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içerisinde hızla yükselen bu devasa yapı, kütüphane olacak sevgili dostlar.
Çalışmalar başlayalı epey oldu aslında ama, bina yükselince fark edildi.
Türkiye’nin en büyük kütüphanesi olacak ve kültür merkeziyle birlikte 2019’da hizmete açılması hedefleniyor.
İçerisinde 5 milyon kitap barındıracak ve dünyanın sayılı kütüphaneleriyle de online bağlantı kurulabilecek.

Özellikle vize final döneminde ders çalışma mekânı arayan arkadaşlar için ilaç gibi gelecektir.
Çünkü, kütüphane, geniş okuma salonlarıyla 24 saat açık olacak.
Ankara’da hali hazırda 260 bin civarında üniversiteli öğrenci mevcut.
Önemli bir kısmı, evde ya da yurtta ders çalışmak yerine kütüphaneleri tercih ediyor.
Yüksek lisans ve KPSS, YDS, YKS ve diğer sınavlara çalışmak için rahat bir mekân arayışında olanları hesaba katmıyorum bile.
Ulaşım olanakları da bu ihtiyaca göre şekillendirilecektir diye umut ediyorum.
***
Cumhurbaşkanlığından bir ekip uzun süren bir hazırlık çalışması yaptı.
Bir süredir yurtdışındaki kütüphaneleri inceleyen uzman ekibin görüşleri doğrultusunda kütüphaneye alınacak eserler de belirlendi.
Şu anda 1 milyonluk kitap temin edilmiş durumda.
Her basılan eserin de bir nüshası burada bulundurulacak.
Ekip,  kitap ve koleksiyon alımları için yurtiçi ve yurtdışında çalışmalarını sürdürüyor.
5 milyon rakamı da ilk aşama için düşünülen rakam zaten.
Zamanla daha da büyüyecek. Büyümek de zorunda. İlerlemek zorunda.
Kütüphanede ayrıca; bağışlanan özel koleksiyonlar, elyazmaları, fermanlar, haritalar, fotoğraflar, pullar ve gravürler de kullanıcılara sunulacak.
Bir de mücellithane kurulacak. Eski veya yeni… Kitaplar burada yeniden ciltlenebilecek.
***
Projeye dair görselleri incelediğinizde ise, hem modern hem de geleneksel mimariden kesitler karşınıza çıkıyor.
Okuma ve araştırma salonları, müzik arşivi ve müzik dinleme salonları insanı heyecanlandırıyor.
Özellikle kubbeli tasarım cezp ediyor.
İnsanın içini açan, okumaya ve araştırmaya olan iştahı artıracak bir ortam…
Nihayet.

2 Şubat 2018 Cuma

Yeni trend Doğu Ekspresi



Yeni bir trend doğdu.
Doğu Ekspresiyle Kars yolculuğu…
Bir zamanlar talep azlığı nedeniyle durma noktasına gelmişti seferler.
Şimdilerde ise, bilet bulana aşk olsun!
TCDD Taşımacılık AŞ’nin pazarlama başarısı mı?
Sosyal medyadan filizlenen bir kısmet mi?
Yoksa Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın memleketi olmasından kaynaklı bir vaziyet midir? Bilmiyorum…
Özellikle üniversiteli gençler, 24 ila 26 saat süren bu yolculuk için yanıp tutuşur oldu.
Şu sıralar, haftanın her günü sefer var.
Talebi karşılamak için 6 vagon daha eklenmiş.
O vagonları çeksin diye daha güçlü bir lokomotif de alınmış.
***
1962’den beri, Ankara’dan başlar yolculuk. Güzergâh uzundur…
Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Erzincan, Erzurum ve son durak Kars…
Dönüşte de bu güzergâhın tam tersi istikamet izlenir. Doğu Anadolu’ya doyarsınız.
Yol boyunca, dağları, dereleri, ovaları seyrederek huzur bulursunuz.

Vagonlar da rahattır. Özellikle yataklı vagonlar.

Hijyene ve rahatlığa dair tek şikâyet duymadım.
Temiz, yormayan, yemekleri de fena sayılmayan bir yolculuk yapılabiliyor.
Hatta, Erzurum’a girmeden telefonla cağ kebabı siparişi verip, gara varınca sıcak kebabın tadına vagonunuzda varabiliyorsunuz.
Doğayı görmek, fotoğraf çekmek, yolculuğun tadını almak istiyorlar.
Tren yolculuğu başkadır. Otobüs ya da uçağa benzemez… Burada mesele yolculuktur zaten. Kars’a gitmek değil.
Ama Kars da güzeldir. Turizm potansiyeli yüksek bir şehirdir. Koca bir tarih yatar.
Ani Harabeleri, Bakireler Manastırı, Selçuk Sarayı, Kars Kalesi gibi yerler tarihi zenginliğini oluştururken, Kars kaşarı, kaz eti, yarma çorbası da kendinden geçirir herkesi…
Tüm bu yönleriyle Kars, her zaman potansiyeli olan bir şehirdir.
Ancak bugüne kadar değerlendirilemedi.
Belki şimdi, Doğu Ekspresi sayesinde, Kars da turizmin ekmeğini yiyecek.
Zira, şehirdeki oteller tıka basa dolu şu an. Yer bulunamıyor.
Ancak, otel bulmadan önce bilet bulmanız gerek tabi.
Onu bulmak imkansız.
***
1 ay öncesinden satışa sunulan biletler, 30 saniyede tükeniyor.
Bakın şimdi, Mart’a kadar bilet bulamazsınız.
Hali hazırda 12 bin bilet talebi olduğu söyleniyor.
Zaten, TCDD Taşımacılık AŞ’nin satışa sunduğu biletler, turizm firmaları tarafından ‘paket’ olarak çok daha önce satın alınmış oluyor.
Yataklı vagonda tek kişilik bilet alırsanız 95 TL, iki kişilik alırsanız 160 TL…
Tur paketi ise kişi başı, 1.200 TL’den başlayıp, 2.000 TL’ye kadar değişiyor. Tabi, her şey dahil.
Normalde, yataklı vagonla bu yolculuğu yapmaksa, yemesi içmesi, gittisi geldisi, tüm masraflarıyla 500 TL civarında…
Bilet bulamayan pek çok kişi de haliyle; ya vazgeçiyor, ya isyan ediyor, ya da parayı bastırıp turla gidiyor.
Bakanlık ise, ‘‘Tur şirketlerine yıllık planlama ile vagon kiralaması yapılmakta. Ama bilet bulunmamasının nedeni bu değil’’ diyor.
Bilet bulunamamasına gerekçe olarak, talep yoğunluğuna dikkat çekiyor.
Kısacası, herkes bir şekilde ‘yolunu buluyor’…
Artık, Doğu Ekspresi ‘kamu hizmeti’ amacından ziyade, ‘turizm ekonomisine katkı’ hedefine doğru evriliyor.
Umarım, doğru yönetilir, yönlendirilir, herkese faydası olur.
İnşallah, bize de bir gün gitmek nasip olur.




Ankara'ya dev kütüphane

Pek çok Ankaralının ‘‘Bu bina ne olacak?’’ sorusuyla karşılaşınca şaşırdım. Meğer, kimse bilmez. Önünden geçince merak eder. Sonra da unutur...

31 Aralık 1999